25 Ocak 2011 Salı

İş arkadaşı mı arkadaş mı?

Bir bölüm daha, okuyun bakalım aynı şeyleri mi düşünüyoruz.

BÖLÜM 14-------İŞ ARKADAŞLARINIZ İLE İLİŞKİLER
Konuya iş arkadaşı kimdir sorusunu cevaplayarak girmek istiyorum. Çalışan insan ofisinde bulunan herkesi iş arkadaşı olarak görmez. Sevdiği, anlaştığı kişiler iş arkadaşıdır tabi ama sevmedikleri sadece "bizim ofistekilerden biri” olarak tanımlanır. Bu sebeple “iş arkadaşı” ile ilgili anlattıklarımı lütfen sevdiklerimiz ve anlaşabildiklerimizle sınırlı tutarak okuyun, bir yanlışlık olmasın efendim.
Gelelim mevzuya; iş hayatında bence en önemli şeylerden biri arkadaş sahibi olabilmektir. Neden mi? Çünkü hayatımızın büyük kısmını ofiste geçiriyoruz. Bu kadar vakit harcadığınız bir ortamda arkadaşımız olmazsa ne yaparız? Zaten dikkat ediyorum, çalıştığı yerde arkadaş edinemeyenlerin çoğu o iş yerinde pek uzun zaman kalamıyor. İş yerinde arkadaş edinmek şart. Dikkat ederseniz dost demiyorum, o pek fazla kişiye nasip olmaz zaten. Ama arkadaş edinmek herkes için mümkün. Bu kısımda herkes hemfikirdir herhalde. Ancak benim değinmek istediğim ve beni mutsuz eden şey, iş yerinde iş arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizin boyutu ve sonuçları. Bir kere iş arkadaşın olan şahsiyetlerle hiçbir vakit çıkarlarının çatışmaması lazım, ya da çatıştığında bunun üstesinden gelebilmek lazım. Diyelim o gün siz yöneticinizle bir gerginlik yaşadınız, kendinize yakın gördüğünüz iş arkadaşınız ise o gün yöneticinizle bal börek kıvamında. Haliyle sinir olursunuz. “Kasten mi yapıyor acaba, benim aram kötü bundan faydalanıp kendisini mi öne çıkartıyor” diye kurmaya başlarsınız. İdeal olanı böyle düşünmemek, profesyonel olmak, “benim sorunum sadece beni bağlar, ben gerginim diye o da mı ona tavır alacak” diyebilmektir tabi. Ama insanoğlu böyle düşünmez, kendi dalaştığı kişi ile yakın gördüğü iş arkadaşının samimi olmasını kaldıramaz, kendini ihanete uğramış hisseder. Sebebi basittir, uzun saatler ve günler boyu birlikte olmak, iş arkadaşlarınıza hayatınızda olması gerektiğinden daha fazla anlamlar yüklemenize sebep olur.
Bir önemli hususta kiminle arkadaşlık edeceğinizdir, yani kiminle arkadaş olmayı tercih edeceğiniz. Benim gözlemlerime göre eğer sizinle aynı işi yapan, aynı konumda çalışan kişilerle arkadaşlık etmenin hem iyi hem de kötü yanları var. İyi yanı sizin işinizi, projelerinizi ilgilendiren konularda kimi zaman güç birliği yapmanıza yardımcı olabilir. Mesela yöneticiniz size bir proje verdi ve çok kısa bir süre içinde tamamlanmasını istedi. “Bu kadar zamanda yetişmez” diye birlikte itiraz etmek, tek başına itiraz etmekten her zaman daha faydalıdır. Kötü yanı ise aynı işi yapıyor olmanız birbirinizin performansından çok etkilenmenize sebep olur. Mesela arkadaşınız sudan bir sebepten izin aldı, işler başınıza kaldı, aranız bozulabilir. Beraber yapmanız gereken bir iş vardı, o kaytardı veya kendi kısmını yetiştiremedi dolayısı ile sonuca ulaşılamadı, aranız bozulabilir. Daha da önemlisi terfi gibi durumlarda iş arkadaşınız en amansız rakibiniz durumuna dönüşebilir. Kanaatimce sizinle aynı işi yapan, aynı bölümde çalışan kişilerle samimiyeti fazla ilerletmemeniz, onları can ciğer kuzu sarması görmemeniz en hayırlısıdır. Çünkü bugün değilse de yarın aranızın bozulması an meselesidir. Onlarla olan ilişkilerinize ne kadar az anlam yüklerseniz, ofiste sinirinizin bozulmasına o kadar az sebep olursunuz. Başka departmanlarla çalışan kişilerle arkadaşlık etmek, rakip durumuna düşmeyi nispeten engeller. Gerçi onlarla da arkadaşlık bazen aynı dili konuşamama durumuna sebep olur. Mesela siz öğle yemeğinde ertesi gün toplantıya gelecek gıcık mı gıcık bir müşteriniz için gerginlik yaşarken, mali departmanda çalışan arkadaşınız dönem sonu raporlarından dert yanar, ikiniz de birbirinizin suratına bakıp içinizden “amaan taktığı şeye bak, bu da dert mi, hem ne anlatıyor ki beni alakadar etmeyen bu mevzuyu” diye hayıflanırsınız. Aynı dili konuşamamak, aynı sorunların muhattabı olmamak bazen sıkıcıdır ama iş arkadaşlarınızla uzun zaman iyi geçinebilmek istiyorsanız başka departmanlardan kişilerle samimiyet kurmak daha akılcıdır.
Bunlar benim fikrimlerim tabi, kabul edebilir veya etmeyebilirsiniz. Ama acıklı olan durum şu ki iş yerinde her şeyiniz, hatta diğer insanlarla gireceğiniz arkadaşlık ilişkileri bile bir stratejinin parçası olmak zorundadır. Doğal arkadaşlıklar kurmak, gerçekten insani bir şeyler yaşamak bile çoğu zaman zordur. İş yeri bir “jungle” gibidir, kimseye güvenemez ve hep tetikte durmak zorunda kalırsınız. Çok sevimli ve renkli gördüğünüz bir canlı öldürücü bir zehre sahip olabilir. Ya da sevmek için elinize aldığınız bir canlının bir yerini fark etmeden acıtırsanız sizi sokabilir.
İş arkadaşlarınız ile iyi geçinmek ve iş yerinde huzurlu olmak zor zanaat, bence yapılacak en iyi şey onları sadece aynı ortamı paylaştığınız kişiler olarak görmek ve samimiyeti abartmamaktır.

Hiç yorum yok: