2 Ocak 2011 Pazar

Hangi yakalısın?

Yıllarca Avrupa yakasında okula gittim, çalıştım, ama hep Anadolu yakasında ikamet ettim. Hani eve gelince paltonuzu atar şükür kavuşturana dersiniz ya işte ben o hissi köprüyü geçip Anadolu yakasına girince yaşamaya başlarım. Anadolu yakasında Kadıköyden Kartal'a kadar her semte gecenin her saatinde direksiyon sallayabilir ve asla tedirgin olmam, kaybolsam bile asla kaybolmuş hissetmem ve mutlaka doğru yola çıkmayı başarırım. Bunda ana arterlerin Anadolu yakasında basit bir paralellikle inşa edilmiş olması önemli rol oynar. En altta sahil yolu, onun üstü Bağdat caddesi, onun üstü E5 ve onun da üstü Tem otoyoludur. Bu paralel yollar arasında dikey geçiş bulabileceğiniz heryer sizi doğru yola çıkarır. Tabi tek yönlü yollar bazen zorlayıcı olabilir ama biraz yön duygunuz varsa Anadolu yakasında asla kaybolmazsınız. Sonra alışveriş merkezleri birbirine çok yakındır veya aynı gün içinde ziyaret edilebilir uzaklıktadır (Kozyatağı civarında Carrefour, Palladium, Kozzy, Optimum), Kadıköy civarında Naitilus ve Capitol). Bağdat caddesine inerseniz, yemek, içki, alışveriş, yürüyüş ve piyasa olayını aynı anda yapabilirsiniz. İyi semtlerin komşuları yine iyi semtlerdir (Etiler gibi iki sokak aşağısı gecekondu semti değildir). Fiyatlar genelde daha makuldur, birkaç nokta haricinde evinizin dibinde içkili gece klubü, bar vs. bulunmaz. Ünlüleri göremezsiniz ama bunun manası etrafta fotoğraf makinesi arayan salak insanların olmaması demektir, yani şahane bir duygudur. Yürüyerek bir yerlere gitmek (özellikle de E5'in altında kalan semtlerde oturuyorsanız) mümkündür. Listem böyle uzar gider.
Avrupa yakasının benim için tek cazip yani gece gezmesi için daha uygun olması ve tüm iyi klüp ve barların orada bulunmasıdır. Ama gece gezmesi sayfası kızımın doğumu ile tarih olduğundan bu da sadece gençken prim verdiğim bir özellik olmuştur.
Ancak Avrupa yakasında yaşayan bazı arkadaşlarım ise benim tam tersimi düşünür orayı yere göğe koyamazlar. Çocuklu olanların Tünel gibi yerlere taşınmaktan bahsetmesi bana son derece tuhaf gelir, Maslak'ta oturan arkadaşımın "hemen Bebek'e iniyoruz " demesi daha da tuhaf. Sonra boğaz da boğaz derler, yahu aynı boğaz Avrupa yakasında da var, hem en zenginlerin yalıları hep Anadolu yakası boğazında (daha uzun güneş aldığı için tercih ediyorlarmış), onlardan iyi mi bileceğiz? Hani bekar, üniversite öğrencisi falanken hak veriyordum ama şimdi süper manasız geliyor. Hadi işi Avrupa yakasında olanlar da haklı çünkü trafik çekilmez. Ama Anadolu yakasında çalışıp Avrupa'da oturanları aklım almıyor. Anadolu yakasında villa alınacak fiyatlara 120 metrekare ev alanları, burada dublek sev kiralamaya yetecek paraları 30 yıllık eski evlerde sıkış tıkış yaşamak için verenleri anlamıyorum. Ama yanlış anlaşılmasın kınamak değil benimki sadece mantıklarını çözmeye çalışıyorum. Sanırım takım tutmak gibi birşey bu, sebebi yok ama sen bir taraftasın ben öteki! Neyse ben ateşli bir Anadolu yakası savunucusuyum ve Topkapı sarayı ya da Dolmabahçe'yi bana tahsis etmedikleri sürece de öyle kalacağım. Tabi o da sadece tarihi eser sevdiğimden.

Hiç yorum yok: