2 Ocak 2009 Cuma

Geç Kaldım Geç!!!

Geçtiğimiz senelerde radyolarda çok çalan bir Türkçe parça vardı: "Geç kaldım geç, geç uyandım uykumdan.." diye. Tam bir "son dakikacı" olan eşim işe her geç kaldığında radyoda bu parçaya denk gelip daha da bunalırdı. Bu aralar da ben öyleyim. Hayır geç kalacağım bir işim yok ama yapmam gereken işler için geride kalıyorum nedense. Final ödevi olarak sunmam gereken makalede ilgimi çeken konuyu başka arkadaşım kaptı, çünkü ben karar verip hocaya haber vermekte geç kaldım. Yılbaşı sofrası için şahane bir örnek hazırlamıştım, resmini çektim ama yılbaşı geldi geçti hala bloguma koyamadım (gene de koyacağım sonra). Araştırma dersim için yapmam gereken anketlerin sayısında da hala gerideyim, şu dönemi kazasız bir kapatsam çok rahatlayacağım ama bu geç kalmalarla nasıl olacak bilmiyorum. Bir çocuklu evli ve 32 yaşında bir kadın için hala öğrenci muhabetti yapmam salakça gelebilir ama ne yapayım doktora yapmak da lise öğrenciliğinden çok farklı değil.
Tabi blogumu yazmakta da geç kaldım, hatta ilk defa yazılarıma yorum yazan iki kişi gördüm gözlerime inanamadım, "aaaa birileri beni okuyor" diye :), ama yorumlara cevap yazayım deyince baktım ki yazılalı bayağı olmuş cevap yazmakta geç kalmışım. Bu yazımı da okuyorlarsa özür dilerim çok geç gördüm, cevap yazsam manasız olur dedim.
Aslında ben de yılbaşı temalı bir kaç şey yazacaktım ama geldi geçti konu gündemden düştü. Yapmakta geç kalmadığım tek şey aileme verdiğim yılbaşı hediyesi oldu ki, anlatmadan geçemeyeceğim. Kızım eşimin ailesinde ilk benim ailemde 2.torun ama her iki ailede de çok sevilen ve aşık olunan bir çocuk. Bunda henüz 2 yaşına bile basmamasının ve ultra sevimliliğinin de payı var elbet. Neyse kızımın en tatlı resimlerini yazlık, kışlık baharlık kıyafetli çekilmiş olmasına göre ayıkladım ve bu resimlerden takvim yaptırdım. Bir tanesini eşimin ailesine diğerini de benim aileme hediye ettim, bayıldılar. En azından bunun için geç kalmadım :)